- kayağan
- 1) ско́льзкий
kayağan bir yol — ско́льзкая доро́га
2) зы́бкий, неусто́йчивыйkayağan toprak — неусто́йчивая по́чва
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
kayağan bir yol — ско́льзкая доро́га
kayağan toprak — неусто́йчивая по́чва
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
kayağan — sf. Üzerinde kolaylıkla kayılan, kaypak Kayağan bir toprak. Birleşik Sözler kayağan taş … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayağan taş — is., min. Killerin başkalaşımı ile oluşmuş, yaprak biçiminde ayrılabilen, mavimsi bir taş, kayrak, arduvaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
arduvaz — is., min., Fr. ardoise Kayağan taş … Çağatay Osmanlı Sözlük
granülit — is., jeol., Fr. granulite Kuvars, feldspat, granit, Moskof camı vb. maddelerden birleşmiş billur kayağan taş kütlesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayağanlık — is., ğı Kayağan olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaypak — sf., ğı 1) Kayagan, kaygan Kaypak bir yol. 2) mec. Dönek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayrak — is., ğı, hlk. 1) Ekime elverişli olmayan, taşlı, kumlu toprak 2) Yassı, düz taş 3) min. Bileği taşı 4) min. Kayağan taş … Çağatay Osmanlı Sözlük
taş — is. 1) Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde Kireç taşı. Oltu taşı. 2) sf. Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş 3) Bazı yerlerde ve işlerde kullanılmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taş tahta — is. Kayağan taştan yapılmış hesap tahtası … Çağatay Osmanlı Sözlük